Transition of bank space in the digital age
Abstract
In this study, Lefebvre’s definitions of space have been discussed and interrelated to
digital space interpretations through theorists from different disciplines such as Mitchell
and Manovich, and the concept of transition from digitalized space to digital space
through bank architecture. With the inclusion of digital technologies in the space, hybrid
spaces have emerged as a transitional form between physical and virtual space. These
transformations in the space have reduced the need for the physical environment to
interact with the user. Decentralized distribution channels and web 3.0 have important
implications for the idea of virtualization of space. Considering both the distributed
network protocol and the transaction structures of cryptocurrencies that do not need
physical reality, it is observed that many leading banks and financial institutions have
adapted their headquarters and branches to this transformation. It was found meaningful
to examine the transformation in bank branches within the scope of the thesis as the area
where the transformative effect created by the relationship between finance and
technology can be observed the fastest in the user and the place. The digital interfaces of
the space, which has been needed by banking transactions since the first periods of its
history and shaped accordingly that banking transactions today, have been discussed and
it has been tried to predict the way the space will be handled and design decisions in the
future. Bu çalışmada Lefebvre’in mekâna dair yaptığı tanımlamalar tartışılmış ve dijitalleşme ile
birlikte farklı disiplinlerden Mitchell, Manovich gibi kuramcıların dijital mekân
yorumları ile dijitalleşen mekândan dijital mekâna geçiş kavramı banka mimarisi
üzerinden ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Dijital teknolojilerin mekâna dahil olmasıyla
fiziksel mekân ve sanal mekân arasında geçiş formu olan melez mekanlar ortaya
çıkmıştır. Mekandaki bu dönüşümler kullanıcı ile etkileşime geçmek için fiziksel
gerçekliğe duyulan ihtiyacı azaltmıştır. Mekânın sanallaşması fikrinde merkezi olmayan
dağıtım kanallarının ve web 3.0‘ın önemli etkileri vardır. Hem dağıtılmış kanallar hem
de kripto paraların fiziksel gerçekliğe ihtiyaç duymayan işlem yapılarına bakıldığında,
birçok önde gelen banka ve finans kurumlarının merkezlerini ve şubelerini bu dönüşme
adapte ettikleri gözlemlenmektedir. Finans ve teknoloji ilişkisinin oluşturduğu
dönüştürücü etkinin kullanıcıdaki ve mekandaki karşılığının en hızlı gözlemlenebileceği
alan olarak tez kapsamında banka şubelerindeki dönüşümün incelenmesini anlamlı
bulunmuştur. Mekânın nasıl bir bilgi ile üretildiğine yönelik araştırma için temel
kaynakların yanısıra birçok makale ve tez tarandı. Banka mimarisindeki dönüşüme
yönelik analiz içinse banka planları incelenmiştir. Tarihinin ilk dönemlerinden itibaren
bankacılık işlemlerinin ihtiyaç duyduğu ve buna göre şekillenen mekânın, günümüzde
bankacılık işlemlerini gerçekleştirdiği dijital ara yüzler tartışılmış ve gelecekte mekânın
ele alınış biçimine ve tasarım kararlarına dair öngörüde bulunmaya çalışılmıştır.